
Gemilerde İş Kazaları ve Gemi Adamlarının Hakları
İş kazası, çalışma ortamında gerçekleşen ve işçilerin kimi zaman hayatını riske atan durumlar olarak kabul edilir. İş ortamında ortaya çıkan kazalar, genellikle gerekli önlemlerin alınmaması ya da yeterli olmaması nedeniyle görülür. Gemi de bir çalışma alanı olarak kabul edildiğinden, gemilerde gemi adamlarının yaşadığı kazalar İş Hukuku kapsamında değerlendirilir.
Gemilerde gerçekleşen kazaların oldukça çeşitli olduğu kabul edilirken, gemi adamlarının tazminat hakları da İş Hukuku kapsamında koruma altına alınmıştır. Bu nedenle olayın gemide gerçekleşmiş olması herhangi bir farklılık ortaya çıkarmaz. Zira gemilerde gerçekleşen kazaların tıpkı karayolunda gerçekleşmiş gibi kabul edildiği açıktır.
Uluslararası Hukuk ve Yetki Karmaşası
Gemilerde gerçekleşen kazalar genel anlamda karayollarında gerçekleşen kazalara benzetiliyor olsa da bu kazalarla alakalı en çok tartışma yaratan konu, kazanın nerede gerçekleştiğine dair sorulardır. Karayollarında kaza Türkiye sınırları içerisinde olduğunda sigorta sorumluluğu yine Türkiye’de olacaktır.
Gemi adamının karşılaşabileceği kaza içinse sorumlu sigorta merkezi, Londra’da bulunan P&I Sigorta olarak kabul edilir. Bu durum, sigortanın niteliği kadar gemi adamının tazminat talep etmek adına dava açma konusunda nasıl bir yol izleyeceğini de belirsiz kılar. Bunun en büyük nedeni de gemi sahibi, donatanı ya da işleteni konumundaki kişilerin yabancı olmasıdır.
Söz konusu durumda sürecin başarılı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi adına uzman bir hukukçudan destek almak gerekir. Aksi takdirde hak kaybı yaşanması ya da tazminat hakkının kaybedilmesi durumları ile karşı karşıya kalınması muhtemeldir. Bu noktada, İş Hukuku Avukatı Mustafa ORAL yönetimindeki M’ORAL Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu ile iletişime geçmeniz avantajınıza olacaktır.
Sık Görülen Kaza Türleri ve Tazminat Davası Süreci
Gemilerde gemi adamının yaşadığı en ciddi kazaların düşme, derin kesikler, cisim batması, sıkışma, ezilme, burkulma, göze yabancı materyal kaçması ve yanma olduğu ifade edilebilir. Gemi adamının çalışma hayatını geçici ya da kalıcı olarak etkileyebilecek olan söz konusu durumlar, tazminat hakkının doğmasına da neden olur. Peki, yukarıda bahsi geçen seçeneklerle bir tazminata başvurmak için nasıl bir yol haritası izlemek gerekir?
Tazminat konusunda nasıl bir yol haritası izlemeniz gerektiğini bilmiyor olabilirsiniz. Zira İş Hukuku başlı başına önemli ve kapsamlı bir konuyken, gemilerde yaşanan kazalara dair süreçler çok daha spesifiktir. Bu nedenle de hukuki olarak gemilerde yaşanan iş kazaları ile ilgili tazminat süreçlerinde kesinlikle güvenilir bir avukattan destek almak gerekir. Bu noktada M’ORAL Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu’nun deneyimli İş Hukuku avukatları sizlere desteğe hazırdır.
Gemilerde yaşanan kazalardan dolayı açılacak olan davalarda hem İş Hukuku hem de Uluslararası Hukuk kapsamında belirli adımların atılması gerekmektedir. Açılacak olan davanın hangi mahkemenin yetki alanında olduğu konusu da tecrübeli bir avukat ile görüşülerek belirlenmelidir. Zira uluslararası sularda gerçekleşmiş bir kaza ile herhangi bir ülkenin karasularında gerçekleşmiş kazanın niteliği aynı olmayacaktır.
Gemi ile alakalı sahip, işleten ya da donatanın milliyeti de tazminat konusunda nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğinde belirleyici olacaktır. Bu nedenle dava süreçlerinin yönetilmesinde tecrübeli bir ekip ile çalışmak avantajınıza olacaktır. Deniz İş Hukuku Avukatı Mustafa ORAL yönetimindeki M’ORAL Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu’nun tecrübeli avukatlarından destek almak isterseniz, İletişim sayfamızdan bizlere ulaşabilirsiniz.