Skip to main content
Genel

Saklı Pay Tenkis ve Mirasta Denkleştirme Nedir?

Yazar Eylül 18, 2025No Comments9 dakikalık okuma
pendik avukat istanbul - moral hukuk

Saklı Pay ve Tenkis Davası

Saklı Pay Nedir ve Oranları Nelerdir?

Saklı pay, mirasçıların miras bırakanın bile dokunamadığı hakkıdır. Doğal olarak saklı pay sahibi olanlar mirasçılardır. Peki, saklı paya herkes aynı oranda mı sahiptir? Kanunda da sayıldığı üzere mirasçılara düşen saklı pay oranları farklıdır:

  • Miras bırakanın çocukları (altsoyu) için: Yasal miras payının yarısı,
  • Miras bırakanın anne ve babasından her birisi için: Yasal miras payının dörtte biri,
  • Miras bırakanın hayatta olan eşi için: Altsoy veya anne ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.

Saklı pay, miras bırakan ölmeden talep edilemez. Miras bırakan da ölmeden önce saklı payı zedelerse, mirasçı hakkı olan payı miras bırakan öldükten sonra tenkis davası açarak talep edebilir.

Mirasçılıktan Çıkarma Durumunda Saklı Pay

Peki, miras bırakan mirasçılarını mirasçılıktan çıkarabilir mi? Evet, ancak belirli şartlar altında:

  • Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
  • Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.

Bu durumlarda mirasçıların saklı pay hakkından bahsedilemez. Mirasçıların saklı pay haklarının kaybolması yanı sıra, mirasçılar tenkis davası da açamazlar. Ancak mirasçıların altsoyları (çocukları) saklı paydan faydalanabilirler.

Saklı Payın İhlali ve Tenkis Davası

Miras bırakan, ölüme bağlı olarak iki şekilde mirasını tasarruf edebilir: Vasiyetname ve miras sözleşmesi. Bunlardan doğan ve miras bırakanın tasarruf sınırını aşmasıyla oluşan saklı payın ihlali, tenkise tabidir. Yani bir kişi vasiyetnamesinde veya miras sözleşmesinde, kız çocuğuna miras bırakmamak için veya başka bir sebepten dolayı mirasçısının saklı payına dokunursa, miras bırakan öldükten sonra mirasçılar tenkis davası açıp saklı paylarını alabilirler. Sadece vasiyetnamelerde ve miras sözleşmelerinde değil, miras bırakanın ölmeden önce gerçekleştirdiği çeyiz, iş kurma sermayesi gibi kazandırmalarda da tenkis yoluna başvurulabilir.

Örnek: Miras bırakanın 400.000 TL mirası olsun. Mirasçıları hayatta olan eşi ve 3 tane çocuğu olsun. Yasal miras payı her birisine 100.000 TL’dir. Saklı payları ise yukarıda belirttiğimiz üzere çocukların 50.000 TL, hayatta olan eş için ise 100.000 TL’dir. Miras bırakan ölmeden önce vasiyetnamesinde “Ben tüm mirasımı eşime bırakmak istiyorum” derse, çocuklar saklı payları olan 50.000’er TL için annelerine tenkis davası açabilirler. Yasal miras payı 100.000 TL olsa bile, her mirasçı için saklı pay olan 50.000 TL’nin üzeri miras bırakanın tasarrufunda olduğu için çocuklar 50.000’er TL’leri için tenkis yoluna başvurabilirler.

Tenkis davası, saklı payı ihlal eden bağışlamaları alan mirasçılara karşı açılır. Tenkis davası açmak isteyen mirasçı, miras bırakanın son yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmalıdır. Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmesiyle düşer.

Mirasta Denkleştirme

Mirasta Denkleştirme Nedir?

Mirasta denkleştirme, miras bırakanın ölmeden önce mirasçılarından birine yaptığı bağışlama, çeyiz veya iş kurması için verdiği mal veya paranın, öldükten sonra mevcutsa aynen, mevcut değilse para karşılığı olan ücretinin terekeye katılıp sonrasında paylaştırılmasıdır. Kanunumuzun buradaki amacı, miras paylaştırılırken her mirasçının miras payları yönünden avantajlı olma durumunu ortadan kaldırmaktır. Sadece miras bırakanın hayattayken yapmış olduğu işlemlere uygulanır.

Mirasta denkleştirmede, miras bırakanın alt soyunun kanunen geri verme yükümlülüğü vardır. Diğer kanuni mirasçılarda geri verme yükümlülüğünün olup olmaması miras bırakanın iradesine bağlıdır. Mesela miras bırakan, yasal temsilcisi olan oğluna çalışması için taksi vermişse, miras bırakan öldükten sonra oğlunun taksiyi mirasa katması gerekir. Fakat oğlu değil de babasına bir mal vermişse, burada miras bırakanın iradesine bakılır. Eğer miras bırakan verdiği malın mirasına katılmamasını istiyorsa, babasının üzerinden malı geri verme yükümlülüğü kalkar.

Mirasta Denkleştirme Davası

Eğer mirasçı terekeye katmıyorsa, öncelikle tespit davası açılır ve sonrasında mirasın paylaşılacağı sırada eda davası açılır. Denkleştirme davası, saklı pay sahibi olsun olmasın tüm mirasçılar tarafından açılabilir. Tenkisteki gibi saklı payın zedelenme durumunun olma zorunluluğu yoktur.

Mirasta denkleştirme davasının açılacağı yetkili mahkeme, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mirasın paylaşılmasından itibaren 10 yıllık süre içerisinde denkleştirme istenebilir.

Muris Muvazaası (Mirasçıdan Mal Kaçırma)

Muris Muvazaası Nedir?

Muris muvazaası, ülkemizde sıkça görülen durumlardan biridir. Muris muvazaası kısaca, miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırması olayıdır. Ülkemizde bu durum genelde kız çocuklarına mirasın bırakılmamasının veya az bırakılmasının istendiği durumlarda başvurulur.

Muris muvazaasında tapuda bir satış sözleşmesi veya ölene kadar bakma sözleşmesi gibi gösterilip altında bağışlama ile mal kaçırma amacı olan bir sözleşme vardır. Bu sözleşmenin görünüşteki işlemi şekil şartına uysa dahi, iradi olarak üçüncü kişileri – mirasçıları – aldatma, yanıltma amacı olduğu için işlem muvazaalı olur. Bağışlama sözleşmesini satış veya ölene kadar bakma sözleşmesinin altına gizleyip mirasçıları mirastan yoksun bırakma amacı güdülür.

Muris Muvazaası Davası

Muris muvazaasında tenkis davasındaki gibi saklı payın zedelenmesi şartı yoktur. Mirasçının saklı payı olsun olmasın, mirasçılar miras bırakan öldükten sonra muris muvazaası davası açarak bağışlama yapılan mirasçıdan haklarını talep edebilirler.

Normal şartlarda sözleşmeler yazılı bir biçimde yapılırsa, bu sözleşmelerin muvazaalı olduğunu ispat etmek için yazılı bir delil sunmak gerekir. Fakat günümüzde muris muvazaası sıkça karşılaşılan bir durum olduğu için normal sözleşmelerdeki gibi yazılı bir delil aranmaz. Eğer yazılı bir delil şartı olsaydı, ülkemizde çokça kişi mirastan yoksun kalabilirdi.

Örnek: Miras bırakanın 200.000 TL değerinde bir arsası, 200.000 TL değerinde bir evi ve mirasçısı olarak da bir kızı ve bir oğlu olsun. Miras bırakan, oğlu ile tapuya gidip arsanın satışı konusunda anlaştı. Fakat tapudan çıktıktan sonra bankadan parayı çekip tekrar oğluna verdi. Miras bırakan öldükten sonra geriye sadece 200.000 TL değerindeki ev kalmış olsun. En başta 400.000 TL olan mirastan kız çocuğunun payı 200.000 TL’dir. Saklı payı ise 100.000 TL’dir. Son durumda 200.000 TL olan miras 100.000’er TL olarak paylaşılır. Görüldüğü üzere kız çocuğu, başlangıçta olan saklı payını almıştır. Fakat kız çocuğunun saklı payını almış olması, arsanın satış işleminin muvazaalı olduğu gerçeğini değiştirmez.

Tapuda yapılmış olması bakımından satış sözleşmesinin geçerli olması beklenir. Fakat miras bırakan ve oğlunun iradeleri görünüşte satış sözleşmesinin yapılmasına ilişkin olsa bile, satış sözleşmesinin arkasında bağışlama sözleşmesi yatar. Tarafların amaçları, miras bırakanın kızının bu arsadan pay almaması yönündedir. Örnekte de görüldüğü üzere, mirasçının saklı payı olsun olmasın, miras bırakanın kız çocuğu muris muvazaası davası açarak hakkını talep edebilir.

Muris muvazaası davası, saklı payı olsun olmasın her yasal mirasçı tarafından, miras bırakanın muvazaalı olarak işlem gerçekleştirdiği mirasçıya karşı açılır. Muris muvazaası davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Muris muvazaası davası, miras bırakan öldükten sonra her zaman açılabilir. Bundan dolayı muris muvazaası davasında zamanaşımı söz konusu değildir.

M'oral Hukuk ve Arabuluculuk

M’oral Hukuk, Danışmanlık ve Arabuluculuk Büromuz, İstanbul Barosu üyesi Arabulucu Avukat Mustafa Oral tarafından kurulmuştur. Büromuzun kurucusu, Türkiye’nin köklü ve en başarılı hukuk fakültelerinden biri olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.

Mesaj Gönder!
Scan the code